Ticari ilişkilerde, yatırım süreçlerinde, danışmanlık süreçlerinde yahut bilgi işlem hizmetlerinde taraflar birbirleriyle ticari sırlarını ve bilgilerini paylaşmak durumunda kalırlar. Bazı durumlarda gizli bilgiyi paylaşan tarafın bu gizli bilgilerin sahiplerine karşı birtakım koruma yükümlülükleri olabilmektedir. Bu nedenle hem gizli bilgi sahiplerini korumak, hem de gizli bilgiyi ifşa eden tarafa ait ticari sır niteliğinde olabilecek bilgileri korumak adına, herhangi bir koruma mekanizması kurmaksızın gizli bilgi ve ticari sırların üçüncü kişilerle paylaşılması düşünülemez. Bu kapsamda gizli bilgi olarak nitelendirilen bu bilgi ve belgelerin korunması ve üçüncü kişiler ile paylaşılmasını engellemek amacıyla, taraflar arasında gizlilik sözleşmesiimzalanmaktadır.
Gizli Bilgi Nedir?
Taraflar arasında ifşa edilen ve edilecek olan fakat kamuya mal olmamış her türlü proje, fikir, buluş, iş, marka, müşteri bilgileri, tedarikçi bilgileri, ticari sır ya da diğer yasal korunmaya konu olan ya da olmayan her türlü çalışma, her türlü hukuki, ticari, mali, teknik bilgiler ve know-how gizli bilgi olarak kabul edilebilir. Gizlilik sözleşmesinin esasını “gizli bilgi” kavramı oluşturduğundan, bu kavramın kapsam ve çerçevesinin açıkça belirlenmesi tarafların korunması için büyük önem taşımaktadır.
Gizlilik Sözleşmesi Ne Zaman İmzalanmalıdır? Herhangi Bir Şekil Şartı Var mıdır?
Gizlilik sözleşmesi, amacı itibarıyla, taraflar arasındaki müzakere veya işbirliğibaşlamadan önce imzalanmalıdır. Bu sözleşme türü Türk Borçlar Kanunu’nda özel olarak düzenlenmiş olmayıp sözleşme serbestisi prensibi doğrultusunda tarafların iradeleriyle düzenlenen bir sözleşmedir. Bu nedenle herhangi bir şekil şartına tabi değildir.
Gizlilik sözleşmesi, taraflarca ayrı bir sözleşme biçiminde düzenlenebileceği gibi asıl hukukî ilişkiyi oluşturan temel sözleşme içerisinde yer alan bir sözleşme kaydı biçiminde de taraflarca kararlaştırılabilir.
Gizlilik Sözleşmesinin Muhteviyatı Nedir?
Kimi zaman tarafların hepsi birbiriyle gizli bilgi paylaşımı yapar, kimi zamansa tek taraflı bir bilgi paylaşımı olmaktadır. Bu durum gözetilerek gizlilik sözleşmesi kapsamındaki korumalar tek taraflı olabileceği gibi iki taraflı olacak şekilde de düzenlenebilir. Tarafların karşılıklı veya tek taraflı olarak birbirine yüklediği yükümlülükler ile sözleşme kapsamında bilgi güvenliğini korunması amaçlanmaktadır. Sözleşmede düzenlenen yükümlülüklere uyulmaması halinde ise cezaî şart düzenlenmekte ve birtakım tazminat hükümleri kararlaştırılmaktadır.
Gizlilik sözleşmesi taraflar arasında belirli bir süre geçerli olacak şekilde düzenlenebileceği gibi süresiz olarak de olabilir. Süre hususuna ilişkin olarak, sözleşme konusu gizli bilgilerin ne kadar süreyle gizli kalması gerektiği önem arz etmektedir. Yine de, her şekilde sözleşmenin süresinin belirlenmesinde piyasa durumu, tarafların faaliyet alanı gibi birçok etken söz konusu olabileceği gibi asli değişken tarafların iradesidir.
Gizlilik Sözleşmesinden Doğan Yükümlülükler Nelerdir?
Gizli tutma borcu sürekli bir edimdir. Sorun bunun ne kadar süreyle devam edeceğidir. Her hâlde gizli tutma borcunun en azından işlemin tamamlanması anına kadar devam etmesi tarafların yararına olabilecektir. Fakat bu sürelerin tarafların ortak çıkarları doğrultusunda daha uzun olması da mümkündür. Ticari dürüstlük, gizlilik sorumluluğunu sonsuz bir sürede yüküm altına alınmasını gerektirebilir. Bu bağlamda tarafların en azından makul sürelerde mutabık kalması yerinde olabilecektir.
Tarafların gizlilik sözleşmesinden doğan birtakım yükümlülükleri vardır. Bunlara örnek olarak kullanmama yükümlülüğü, Koruma yükümlülüğü, açıklamama yükümlülüğü, sadakat yükümlülüğü ve iade/imha yükümlülüğü sayılabilir. Elbette ki her somut durum özelinde tarafların menfaatleri düşünülerek farklı yükümlülükler düzenlenebilir.
Gizlilik Sözleşmesine Aykırılık Halinde Ne Olur?
Gizli bilginin ihlali halinde ihlal eden taraf için tazminat yükümlülüğü doğabileceği gibi, eğer sözleşmede düzenlenmişse cezai şart ödeme yükümlülüğü de doğacaktır. İhlal eden tarafın sözleşmeye aykırı her kullanımı ayrı bir ihlal fiili olarak kabul edilebilir. Gizlilik yükümlülüğünün birden fazla kez ihlal edilmesi halinde her bir ihlal için ayrı ayrı tazminat sorumluluğunu gündeme gelebilir. Unutulmamalıdır ki, gizlilik sözleşmelerinde gizli bilginin ifşasının hangi hallerde sözleşmeye aykırılık teşkil etmeyeceği de düzenlenmelidir. Bu durumda sözleşmeye uygun olarak yapılan ifşalar sözleşmeye aykırılık teşkil etmeyecek, bu nedenle tazminat veya cezai şart yükümlülüğü doğmayacaktır.
Mesut Sinan Çolak
Ortak Avukat
Asist Hukuk Bürosu
“Bu not yürürlükteki hukuk uyarınca ve yalnızca bilgilendirme amaçlı olarak hazırlanmıştır. Bu not herhangi bir hukuki görüş içermemektedir.”