Portföy (Denkleştirme) Tazminatı Hakkı

Portföy (Denkleştirme) Tazminatı Hakkı
Portföy (Denkleştirme) Tazminatı Hakkı
Haziran , 04,2025

Portföy (Denkleştirme) Tazminatı Hakkı

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) ile birlikte, acentelik sözleşmesinin sona ermesinden sonra acentenin müşteri çevresi nedeniyle doğan kayıplarına karşılık denkleştirme (diğer adıyla “portföy”) tazminatına açık ve net bir hukuki zemin kazandırılmıştır. TTK m.122 hükmüyle güvence altına alınan bu talep hakkı, hem ticari uygulamada hem de yargı kararlarında giderek daha fazla önem kazanmaktadır.

 

Denkleştirme Tazminatının Amacı ve Hukuki Niteliği

Acenteler, müvekkilleri adına pazarda emek sarf eder, müşteri portföyü oluşturur, marka bilinirliğini artırır. Ancak sözleşme sona erdiğinde, bu müşteri kitlesi müvekkilin elinde kalırken, acente artık gelir elde edemez. İşte bu noktada devreye giren denkleştirme tazminatı, klasik anlamda bir “tazminat” değil, hakkaniyete dayalı bir dengeleme mekanizmasıdır.

TTK m.122’ye göre denkleştirme talebi için üç ana şartın birlikte (kümülatif) gerçekleşmesi gerekir:

i)               Yeni Müşterilerden Menfaat Sağlanması

ii)              Acentenin Ücret Kaybı

iii)             Hakkaniyet Unsuru

TTK aynı zamanda bu hakkın sınırlarını da çizmiştir. Acente haksız şekilde sözleşmeyi feshederse veya sözleşme, acentenin kusuru nedeniyle müvekkil tarafından haklı sebeple sona erdirilirse, acente denkleştirme talebinde bulunamaz. Bunun dışında, önceden bu haktan feragat edilemeyeceği de açıkça belirtilmiştir.

 

Tazminat, Talep Süresi ve Zamanaşımı

Denkleştirme talebi, sözleşmenin sona ermesinden itibaren 1 yıl içinde ileri sürülmelidir. Bu süre, hak düşürücü süre olarak kabul edilmektedir. Bu bir yıl içinde yapılan başvuru sonrasında, TTK’ya göre 5 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde dava açılabilir.

TTK m.122/2 uyarınca tazminatın üst sınırı, acentenin son beş yıllık faaliyeti boyunca aldığı komisyon veya benzeri ödemelerin yıllık ortalamasıdır. Eğer sözleşme beş yıldan daha kısa süreli olmuşsa, bu süreye göre ortalama hesaplanır.

TTK m.122/5, bu hakkın sadece acentelere değil, tek satıcılık gibi tekel hakkı sağlayan sürekli sözleşmelere de hakkaniyete aykırı düşmemek şartıyla uygulanabileceğini belirtir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, ilgili sözleşmenin gerçekten tekel hakkı verip vermediğidir.

 

Sonuç

Portföy tazminatı, hukuken teknik bir konu olmakla birlikte ticaret hayatında ciddi maddi sonuçlara yol açabilir. Özellikle acente ya da tek satıcı olarak uzun yıllar boyunca bir marka için pazar oluşturan kişi veya kurumlar açısından, bu hakkın bilinmesi ve doğru şekilde talep edilmesi hayati önemdedir. Müvekkiller açısından da acente ile yollar ayrılırken denkleştirme yükümlülüğünün doğup doğmadığı dikkatle analiz edilmelidir. Taraflar arasında yaşanabilecek uyuşmazlıkların önüne geçmek için sözleşme sürecinde açık ve şeffaf hükümler belirlenmesi önerilir.

 

Asist Hukuk Bürosu

 Mesut Sinan Çolak

Ortak               

 

“Bu not yürürlükteki hukuk uyarınca ve yalnızca bilgilendirme amaçlı olarak hazırlanmıştır. Bu not herhangi bir hukuki görüş içermemektedir.”