Giriş
Türk hukukunda, iş sözleşmelerine eklenen rekabet yasağı hükümleri, işverenin ticari menfaatlerini korumayı amaçlarken, bu hükümler işçilerin çalışma özgürlüğünü kısıtlamaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 444 – 447. maddelerinde düzenlenen rekabet yasağına aykırılık davalarında, görevli mahkemenin belirlenmesi uzun süredir tartışma konusu olmuştur. Yargıtay’ın farklı daireleri arasında ortaya çıkan içtihat uyuşmazlığı, uygulama birliğini bozmuş ve hukuki belirsizlik yaratmıştır. Bu uyuşmazlığı çözmek amacıyla, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 13 Haziran 2025 tarihinde verdiği kararla, rekabet yasağına aykırılık davalarında görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna hükmetmiştir.
Rekabet Yasağının Hukuki Çerçevesi
Rekabet yasağı, işçi ve işveren arasında, iş ilişkisi sona erdikten sonra işçinin işverenin ticarimenfaatlerine zarar verebilecek faaliyetlerde bulunmasını engelleyen bir anlaşmadır. TBK m. 444 – 447, bu anlaşmaları şu şekilde düzenler:
Rekabet yasağı, iş sözleşmesinden bağımsız bir sözleşme olarak kabul edilse de, uygulamada sıklıkla iş sözleşmesine bir madde olarak eklenir. Ancak, Yargıtay kararları, budurumun rekabet yasağının ayrı bir sözleşme niteliğini ortadan kaldırmadığını vurgulamıştır.
Rekabet Yasağı ve Sadakat Borcu
İş ilişkisi devam ederken, işçinin sadakat borcu (TBK m. 396), işvereniyle rekabet etmesiniyasaklar. İşçi, rakip firmada çalışamaz, rakip firma ile hukuki ilişkiye giremez veya kendiadına (hatta eşinin adına) rakip bir firma kuramaz. Yargıtay, bu tür durumlarda sadakatborcuna aykırılık kararı vermiştir (örneğin, işçinin eşinin adına rakip firma kurması). Ancak, işilişkisi sona erdikten sonra sadakat borcu ortadan kalkar ve işçinin rekabet etmeyükümlülüğü, yalnızca geçerli bir rekabet yasağı sözleşmesi varsa devam eder.
Rekabet yasağı sözleşmesi, iş ilişkisinin başında veya sırasında yapılabilir ve işsözleşmesine bir madde olarak eklenebilir. Ancak, Yargıtay, bu durumda bile rekabetyasağının ayrı bir sözleşme niteliği taşıdığını kabul eder. Yeni İçtihadı Birleştirme Kararı, buayrımı netleştirerek, rekabet yasağına aykırılık davalarının ticari nitelikte olduğunu ve AsliyeTicaret Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğini vurgulamıştır.
Türk Ticaret Kanunu ve İş Mahkemeleri Kanunu Arasındaki Çatışma
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) m. 4/1-c, TBK m. 444 ve 447’de öngörülen davalarınmutlak ticari dava olduğunu belirtirken, TTK m. 5, aksine hüküm bulunmadıkça Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğunu düzenler. Buna karşılık, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu m. 5, iş sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların İş Mahkemeleri’nde görüleceğini öngörür.
Rekabet yasağına aykırılık davalarında görevli mahkeme konusunda, Yargıtay daireleriarasında iki temel görüş ortaya çıkmıştır:
Bu çelişkili içtihatlar, mahkemeler arasında görevsizlik kararlarının artmasına ve taraflarındava süreçlerinde belirsizlik yaşamasına yol açmıştır. Bu tür uyuşmazlıkları çözmek içinİçtihadı Birleştirme Kararı alınması gerekmiştir.
13 Haziran 2025 Tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 13 Haziran 2025 tarihinde, TBK m. 444 –447 kapsamında rekabet yasağına aykırılık davalarında görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna karar vermiştir. Kararın gerekçeleri Resmi Gazete’de henüzyayımlanmamış olsa da, bu karar aşağıdaki hukuki dayanaklar ve prensipler ışığındadeğerlendirilebilir:
Karar, uygulama birliği sağlaması açısından önemli bir adımdır, ancak işçi haklarınınkorunması konusunda soru işaretlerine sebebiyet vermiştir. İş Mahkemeleri, işçiyi korumailkesine dayalı bir yaklaşım benimserken, Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin daha ticari birperspektif sunabileceği endişesi bulunmaktadır. Ayrıca, rekabet yasağı sözleşmelerininişçinin çalışma özgürlüğünü kısıtlayabileceği göz önüne alındığında, mahkemelerin TBK m. 445’teki makul sınırları sıkı bir şekilde denetlemesi gerekecektir.
Sonuç
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 13 Haziran 2025 tarihli kararı, rekabetyasağına aykırılık davalarında görevli mahkeme konusundaki belirsizliği gidererek AsliyeTicaret Mahkemesi’ni görevli kılmıştır. Bu karar, işverenin ticari menfaatlerini koruma amacıtaşıyan uyuşmazlıkların ticari bir perspektiften ele alınmasını sağlarken, işçi haklarınınkorunması açısından tartışmalara yol açmıştır. İşverenler ve işçiler, dava süreçlerinde bukararı dikkate alarak Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne başvurmalı ve rekabet yasağısözleşmelerinin TBK’ya uygunluğunu gözden geçirmelidir. Kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla birlikte İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu tarafından esas alınangerekçeler netleşecek ve uygulayıcılar için yol gösterici olacaktır.
Asist Hukuk Bürosu
“Bu not yürürlükteki hukuk uyarınca ve yalnızca bilgilendirme amaçlı olarak hazırlanmıştır. Bu not herhangi bir hukuki görüş içermemektedir.”