Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı: Rekabet Yasağı Davalarında Görevli Mahkeme

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı: Rekabet Yasağı Davalarında Görevli Mahkeme
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı: Rekabet Yasağı Davalarında Görevli Mahkeme
Eylül , 09,2025

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı: Rekabet Yasağı Davalarında Görevli Mahkeme

Giriş

Türk hukukunda, iş sözleşmelerine eklenen rekabet yasağı hükümleri, işverenin ticari menfaatlerini korumayı amaçlarken, bu hükümler işçilerin çalışma özgürlüğünü kısıtlamaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 444 – 447. maddelerinde düzenlenen rekabet yasağına aykırılık davalarında, görevli mahkemenin belirlenmesi uzun süredir tartışma konusu olmuştur. Yargıtay’ın farklı daireleri arasında ortaya çıkan içtihat uyuşmazlığı, uygulama birliğini bozmuş ve hukuki belirsizlik yaratmıştır. Bu uyuşmazlığı çözmek amacıyla, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 13 Haziran 2025 tarihinde verdiği kararla, rekabet yasağına aykırılık davalarında görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna hükmetmiştir.

 

Rekabet Yasağının Hukuki Çerçevesi

Rekabet yasağı, işçi ve işveren arasında, iş ilişkisi sona erdikten sonra işçinin işverenin ticarimenfaatlerine zarar verebilecek faaliyetlerde bulunmasını engelleyen bir anlaşmadır. TBK m. 444 – 447, bu anlaşmaları şu şekilde düzenler:

  • TBK m. 444: Rekabet yasağı sözleşmesi, işverenin müşteri çevresi veya ticari sırlarıgibi menfaatlerini korur. Sözleşme yazılı olmalı, süre, coğrafi alan ve faaliyet kapsamıaçısından makul olmalıdır.
  • TBK m. 445: Rekabet yasağının süresi, özel durumlar hariç iki yılı aşamaz ve işçininekonomik geleceğini ciddi şekilde kısıtlamamalıdır.
  • TBK m. 446:İşverenin, aykırılık durumunda işçiden cezai şart talep etme hakkıdüzenlenir. İşçi, cezai şartı ödeyerek yasaktan kurtulabilir, ancak işverenin ek zarartalebi saklıdır.
  • TBK m. 447:Rekabet yasağı, işverenin işçiye uygun bir karşılık sağlamasına bağlıdır. İşverenin haklı bir sebep olmadan iş sözleşmesini feshetmesi durumunda yasak sonaerer.

Rekabet yasağı, iş sözleşmesinden bağımsız bir sözleşme olarak kabul edilse de, uygulamada sıklıkla iş sözleşmesine bir madde olarak eklenir. Ancak, Yargıtay kararları, budurumun rekabet yasağının ayrı bir sözleşme niteliğini ortadan kaldırmadığını vurgulamıştır.

 

Rekabet Yasağı ve Sadakat Borcu

İş ilişkisi devam ederken, işçinin sadakat borcu (TBK m. 396), işvereniyle rekabet etmesiniyasaklar. İşçi, rakip firmada çalışamaz, rakip firma ile hukuki ilişkiye giremez veya kendiadına (hatta eşinin adına) rakip bir firma kuramaz. Yargıtay, bu tür durumlarda sadakatborcuna aykırılık kararı vermiştir (örneğin, işçinin eşinin adına rakip firma kurması). Ancak, işilişkisi sona erdikten sonra sadakat borcu ortadan kalkar ve işçinin rekabet etmeyükümlülüğü, yalnızca geçerli bir rekabet yasağı sözleşmesi varsa devam eder.

Rekabet yasağı sözleşmesi, iş ilişkisinin başında veya sırasında yapılabilir ve işsözleşmesine bir madde olarak eklenebilir. Ancak, Yargıtay, bu durumda bile rekabetyasağının ayrı bir sözleşme niteliği taşıdığını kabul eder. Yeni İçtihadı Birleştirme Kararı, buayrımı netleştirerek, rekabet yasağına aykırılık davalarının ticari nitelikte olduğunu ve AsliyeTicaret Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğini vurgulamıştır.

 

 

Türk Ticaret Kanunu ve İş Mahkemeleri Kanunu Arasındaki Çatışma

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) m. 4/1-c, TBK m. 444 ve 447’de öngörülen davalarınmutlak ticari dava olduğunu belirtirken, TTK m. 5, aksine hüküm bulunmadıkça Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğunu düzenler. Buna karşılık, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu m. 5, iş sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların İş Mahkemeleri’nde görüleceğini öngörür. 

Rekabet yasağına aykırılık davalarında görevli mahkeme konusunda, Yargıtay daireleriarasında iki temel görüş ortaya çıkmıştır:

 

  1. İş Mahkemesi Görüşü: Bazı Yargıtay daireleri, rekabet yasağının iş sözleşmesindenkaynaklandığını ve 4857 sayılı İş Kanunu m. 8 ile 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu m. 5 uyarınca iş sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların İş Mahkemeleri’ndegörülmesi gerektiğini savunmuştur. Bu görüş, rekabet yasağının işçi-işveren ilişkisininbir uzantısı olduğu ve işçiyi koruma ilkesine dayandığı gerekçelerine dayanır. Örneğin, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2021 tarihli bir kararında rekabet yasağınaaykırılık davalarının iş sözleşmesinden kaynaklandığı ve İş Mahkemeleri’nin görevliolduğu belirtilmiştir.
  2. Asliye Ticaret Mahkemesi Görüşü: Diğer daireler, rekabet yasağının işverenin ticarimenfaatlerini (müşteri çevresi, ticari sırlar) koruduğunu ve TTK m. 4/1-c uyarıncamutlak ticari dava niteliği taşıdığını savunmuştur. Bu görüş, cezai şart ve tazminattaleplerinin ticari hukuk kurallarına tabi olduğunu öne sürer. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013 tarihli bir kararı bu davaların Asliye Ticaret Mahkemeleri’ndegörülmesi gerektiğini ifade etmiştir.

Bu çelişkili içtihatlar, mahkemeler arasında görevsizlik kararlarının artmasına ve taraflarındava süreçlerinde belirsizlik yaşamasına yol açmıştır. Bu tür uyuşmazlıkları çözmek içinİçtihadı Birleştirme Kararı alınması gerekmiştir.

 

13 Haziran 2025 Tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 13 Haziran 2025 tarihinde, TBK m. 444 –447 kapsamında rekabet yasağına aykırılık davalarında görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna karar vermiştir. Kararın gerekçeleri Resmi Gazete’de henüzyayımlanmamış olsa da, bu karar aşağıdaki hukuki dayanaklar ve prensipler ışığındadeğerlendirilebilir:

  • Ticari Nitelik: Rekabet yasağı, işverenin ticari menfaatlerini korur ve TTK m. 4/1-c uyarınca mutlak ticari dava olarak sınıflandırılır. Bu madde, TBK m. 444 ve 447’de öngörülen hususlardan doğan davaların ticari dava olduğunu açıkça belirtir.
  • Cezai Şart ve Tazminat Talepleri: Rekabet yasağına aykırılık davaları genellikle cezaişart veya maddi tazminat taleplerini içerir. Bu talepler, iş hukukundan ziyade ticarihukuk kurallarına daha yakın görülmüştür.
  • Uygulama Birliği: Yargıtay, farklı dairelerin çelişkili kararlarının hukuki belirsizliğe yolaçtığını ve Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli kılınmasının bu belirsizliğigidereceğini vurgulamıştır.

 

Karar, uygulama birliği sağlaması açısından önemli bir adımdır, ancak işçi haklarınınkorunması konusunda soru işaretlerine sebebiyet vermiştir. İş Mahkemeleri, işçiyi korumailkesine dayalı bir yaklaşım benimserken, Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin daha ticari birperspektif sunabileceği endişesi bulunmaktadır. Ayrıca, rekabet yasağı sözleşmelerininişçinin çalışma özgürlüğünü kısıtlayabileceği göz önüne alındığında, mahkemelerin TBK m. 445’teki makul sınırları sıkı bir şekilde denetlemesi gerekecektir.

 

Sonuç

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 13 Haziran 2025 tarihli kararı, rekabetyasağına aykırılık davalarında görevli mahkeme konusundaki belirsizliği gidererek AsliyeTicaret Mahkemesi’ni görevli kılmıştır. Bu karar, işverenin ticari menfaatlerini koruma amacıtaşıyan uyuşmazlıkların ticari bir perspektiften ele alınmasını sağlarken, işçi haklarınınkorunması açısından tartışmalara yol açmıştır. İşverenler ve işçiler, dava süreçlerinde bukararı dikkate alarak Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne başvurmalı ve rekabet yasağısözleşmelerinin TBK’ya uygunluğunu gözden geçirmelidir. Kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla birlikte İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu tarafından esas alınangerekçeler netleşecek ve uygulayıcılar için yol gösterici olacaktır.

 

Asist Hukuk Bürosu

“Bu not yürürlükteki hukuk uyarınca ve yalnızca bilgilendirme amaçlı olarak hazırlanmıştır. Bu not herhangi bir hukuki görüş içermemektedir.”